Sırat-ı Müstakim (Ayrıntılı Bilgi www.efgan.net)
  Asım Öz - Özgün Duruş
 

Din, felsefe, edebiyat, hukuk, ilim, siyaset, içtimaiyat ve Müslümanların ahvalinden bahseden haftalık bir dergi olarak 1908 yılında yayımlanmaya başlayan Sırat-ı Müstakimdergisinde vurgulanan kavramlar ve dünya görüşü söz konusu olduğunda derginin ideolojik çerçevesinin temel özellikleri Yusuf Akçura’nın “üç tarz-ı siyaset” olarak ortaya koyduğu ve argümanlarını tartışmaya açtığı bu üç kurtuluş reçetelerinden biri olarak karşımıza çıkan İslamcılık tarz-ı siyasetiydi.

İslamcı tezlerin en güçlü şekilde dillendirildiği dergi 1908-1925 arasında haftalık yayınlanmıştı. Kurucuları Ebulula Mardin ile Eşref Edip`tir. İstanbul, Ankara, Kastamonu, Kayseri, Trabzon`da yayınlandı. Derginin fikir babası Mehmet Akif`ti. Dergi sık sık kapatıldı, yazarları yargılandı. 641 sayı çıktı, 183. sayıdan sonra Sebilürreşad adını aldı. Yazarları arasında Mehmet Akif, Muhammed Abduh, Abdülaziz Çaviş, Bereketzade İsmail Hakkı, Babanzade Ahmet Naim, Ferit Kam, Mehmet Fahrettin, İzmirli İsmail Hakkı, Tahirül Mevlevi, Aksekili Ahmet Hamdi, M. Şemseddin, Manastırlı İsmail Hakkı, Bursalı Mehmet Tahir, Akçuraoğlu Yusuf, Ahmet Ağaoğlu vardı. Tabii adı anılan yazarların bir kısmının sadece çeviri metinleri yer almıştı dergide. Dünya görüşlerinin farklılaşmasıyla Türkçü yanları ağır basanlar daha sonra ayrılmıştı dergiden.

Sırat-ı Müstakim kadrosuna göre dünyanın dört bir tarafında yaşayan Müslümanların kurtuluşu İslamcılık tarz-ı siyaseti ile mümkün olacaktı. Elbette ki bu çağrının içinde dinin nasıl anlaşılmasıyla ilgili bazı temel düşünceler de yer almaktaydı. Ayrıca şura, meşveret ve hilafet gibi kavramların etrafında da yeni bir siyasal dil keşfediliyordu. Bu keşif modernist bir icat değil, bilakis İslam siyaset geleneğinde içkin olanın yeniden gün yüzüne çıkarılması şeklindeydi. Yani mevcut durumun eleştirisi ve çözüm önerisi temel İslami kaynak ve kavramlar üzerinden ifade edilmeye çalışılıyordu. Mehmet Akif bu düşünceyi şu mısralarla ifade eder: “Yedi yüz yıllık eserlerle bu dinin hala / İhtiyacatını kabil mi telafi? Asla! / Doğrudan doğruya Kur’an’dan alıp ilhamı / Asrın idrakine söyletmeliyiz İslam’ı.” Derdi ve davası olan bir dergiydi.

Derginin, İslâm dünyasının gerileme ve çöküş içinde oluşu, birçok Müslüman ülkenin Avrupa devletlerinin esareti altına girişi vb. noktalarda Avrupalıların oryantalist bakışlarını eleştirerek "Kabahat İslâm`da değil Müslümanlardadır” yaklaşımı çerçevesinde Müslümanların esaretten, geri durumdan kurtulmaları ve tekrar eski ileri ve yüksek itibarlı duruma gelebilmeleri için önce İslâm hakkındaki bilgi, anlayış ve bakış açılarını değiştirmeleri, tashih etmeleri gerektiği yönündeki düşünceleri Müslümanların modern dünyayı kavrama sürecine önemli bir katkı yapmıştır. Dergide yayımlanan gerek çeviri gerek telif yazılarda kaynaklara dönüşün yanında asrın ihtiyaçlarını karşılayacak ahkâmı çıkarabilme, aktif bir insan ve ahlâk anlayışı üzerinde durulması da ayrıca önemlidir.Sıratı-ı Müstakim dergisinin bahsedilen konularda kullandığı dili ve ortaya koyduğu tavrı eklektik ve modernist olarak değerlendirmek ise dergiyi çıkaranlara haksızlık olur. Çünkü böylesine bir yaklaşım, İslam düşüncesinde yer alan ve her biri kendi dönemlerinin sorunlarına bir çözüm önerisi olan yorumları görmemek demektir.

 
   
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol